Eski Fenerbahçeli Deivid de Souza, Transfermerkezi yazarı Cansel Kemiksiz'e bomba açıklamalar yaptı.
“FUTBOLU BIRAKMAK BOŞLUK HİSSETTİRMEDİ”
Futbolculuk yaşantımın hemen hemen tamamında, kendimi teknik direktör olarak düşünüyor ve bunun hayalini kuruyordum. Futbolu bıraktıktan sonra herhangi bir boşluk ya da özel bir durum hissetmedim açıkcası. Ayrıca ben futbolu değil sadece aktif olarak oynamayı bıraktım. Hemen antrenörlük kursuna başladım. Ve ardından Vanderlei Luxemburgo da Flamengo’nun başına geldi ve beni arayarak benimle çalışmak istediğini söyledi.
“MÜCADELEYİ SEVEN BİR YAPIM VAR”
2014 yılında Flamengo zor bir dönemden geçiyordu, düşme riski ile karşı karşıyaydı. Flamengo gibi büyük bir camia için bu felaket demek. Tam bir kaos ortamı içerisinde takımı aldık. Bu beni korkutmadı çünkü başaracağımızı biliyordum. Ben mücadeleyi seven bir yapıya sahibim. Mücadele etmeden başarı yakalanmaz. Sonuç olarak geçtiğimiz sezon takımı düşme potasından kurtardık, Brezilya Kupası’nda ise iyi sonuçlar aldık.
“ÇALIŞTIĞIM TÜM ANTRENÖRLERİN ANTRENMAN SİSTEMLERİNİ NOT ALDIM”
Luxemburgo gibi bir teknik adam ile çalışmak benim için çok büyük bir şans ve onur. Şu anda yardımcı antrenör olarak, öğreniyorum. Beni staj görüyor olarak kabul edebilirsiniz. Futbolculuk yaşantım boyunca, çalıştığım tüm teknik adamların antrenman metodlarını,stillerini ve sistemlerini not aldım. Hepsinden kendime bir ders çıkardım. Benim takımım nasıl olur diye sorduğunda; kesinlikle seyir zevki verir diyebilirim. Benim için çalıştığım en iyi teknik direktör olan Vanderlei Luxemburgo ile çalışmanın mutluluğunu yaşıyorum.
Ofansif futbolu seviyorum, futbolcularım topla oynamalı güzel bir pas trafiği olmalı. Saha içerisinde, saha kenarında, tribünde ya da ekran başında oynayan,izleyen veya yöneten herkes zevk almalı. Top oynamayan takımları sevmiyorum.
“SAHA KENARINDA OLMAK ÜRPERTİCİ”
Dediğin gibi ilk teknik direktörlük deneyimimi geçtiğimiz hafta Fluminense karşısında yaşadım. Luxemburgo’nun federasyondan aldığı ceza sebebiyle takımın başında ben çıktım. Tansiyonu yüksek derbi maçıydı ve güzel bir futbol ortaya koyarak galip geldik. Maç boyunca herşey planladığım gibi gitti. Bu benim için değişik ve yeni bir deneyimdi. Saha kenarında olmak insanın üzerine büyük bir sorumluluk ile beraber ürpertici ama hoş bir baskı veriyo ve ben bu duyguyu çok sevdim.
“FENERBAHÇE İLE UEFA KUPASINI KAZANACAĞIM”
Türkiye’yi çok seviyorum ve bir gün Fenerbahçe’nin teknik direktörü olarak dönmek istiyorum. O gün geldiğinde Fenerbahçe ile UEFA kupasını kazanacağıma inanıyorum. Bu kimilerine göre bir rüya olarak gelebilir ama şuana kadar hayatımda herşey planladığım ve hayal ettiğim gibi gelişiyor.
“DİEGO RİBAS’A SABREDİLMELİ”
Diego kalitesi, profesyonelliği tartışılmayacak çok iyi bir futbolcu. Bence şu anda adaptasyon sorunu yaşıyor. Türk futboluna ve Fenerbahçe’ye adapte olamadı. Kendisine biraz daha sabırlı davranılması gerektiğini düşünüyorum.
“TRABZON’DA DAHA ÖNCE TAŞLANDIK”
Benim Fenerbahçe’de oynadığım dönemde, Trabzon deplasmanlarında taraftar sorunu yaşıyorduk,otobüsün camlarının taşlandığını hatırlıyorum. Ama şuan için durum ciddi bir hal almışa benziyor. Burada Brezilya’da haberi duyduğum anda çok büyük üzüntü yaşadım. Ve oradaki arkadaşlarım için endişelendim. Tüm Fenerbahçe ve Türk Futbol camiasına tekrar geçmiş olsun diliyorum. Umarım en kısa zamanda suçlular yakalanır ve cezalandırılır.
“TÜRK FUTBOLCULAR KÜÇÜK DÜŞÜNÜYOR”
Türk futbolunun sorunu bence; futbolcuların küçük düşünmesinden ve yeterince profesyonel olmamasından kaynaklanıyor. Bu nedenle yetenekli oyuncular Avrupa’ya transfer olamıyor. Ülke dışına Avrupa arenasına çıkıldığında, rakip takımın her zaman kendilerinden iyi olduğunu düşünüyor psikolojik baskı altına giriyorlar. Ama unutmamaları gereken aynı kupayı kazanmak, aynı başarıyı elde etmek için o takımla karşılaşıldığı. Ne zaman bu mentalite değişirse kulüp başarısı ile beraber milli takımda üst seviyeye çıkacaktır.
“TÜRK FUTBOLUNUN YENİLENMEYE İHTİYACI VAR”
Yabancı sınırının kalkması futbol açısından iyi olacaktır. Doğru transferler ile birlikte, sahadaki kalite ile ligin marka değeri ve izlenirliği artacaktır. Ama aynı zamanda bu Türk futboluna kötü yansayacaktır. Çünkü zaten düşük olan genç oyuncuların forma bulma şansı daha da azalacaktır. Bana göre Türk futbolunun revizyona ihtiyacı var. Bu da sadece altyapıdan daha çok oyuncu çıkarmak ve bu genç oyuncuların oynatılması,tecrübe kazanmasıyla olur.
“FENERBAHÇE’YE MİNNETTARIM”
Fenerbahçe benim için sadece bir futbol oynadığım bir kulüp değil. Tüm camiaya minnettarım. Ayağımı kırdığım ve annemi kaybettiğim anlar benim için hayatımın en zor dönemleriydi. Bu süreçte öncelikle sayın başkanımız olmakla beraber tüm kulüp çalışanları ve taraftarlar bana destek verdi. Bu büyük destek ve sevgi için çok teşekkür ediyorum.
*Transfermerkezi / Cansel Kemiksiz